Howard Roark Yeteneği Aşkı Ve Yaşamı




Stok Sayısı : 0
  • 37,80TL

Bazı kitapların bitmesini istemezsiniz ya çok sevdiğiniz için ya da onda kendinizi gördüğünüz için ve bu gördükleriniz belki de sizi huzursuz edenlerdir, fark etmekten, kabul etmekten kaçtıklarınız. Cesur ve yetenekli bir yazar tüm bunları sizin önünüze serer, size sunulan bir seçenek, bir olanaktır bu. Benim için bu kişi, beni Howard Roark'la tanıştıran Ayn RAND idi. Objektivizmi benimseyen bu yazar, 1943'ten beri birçok hayata dokunmuştur; fakat benimkine 2015'te erişti. Howard Roark'u yaklaşık 4 sene boyunca okudum. Bunun sebebi kitaptan sıkılmam, okumak istememem değildi aksine sebebi bitmesini hiç istemememdir. Baştan baştan defalarca okudum, hiç bir zaman sonuna gelmeden, araya onlarca kitap girdi, yüzlerce başka karakter, başka dünya; fakat bu kitaptaki olaylar, kişiler, tüm duyguları daima zihnimdeydi. Sanırım sonunu okumaya hiç cesaret edemedim, sadece sonu da değil her çevrilen sayfa benim için zor oldu. Çünkü 12 yıl boyunca kendi içimde kutsallaştırdığım, mimarlık mesleğine, aynı düşüncelerle yaklaşan birisi vardı karşımda, tüm güçlü duruşu, tüm karizmasıyla orada öylece dikiliyordu, küstah sırıtışıyla belki de benim bu hayretimi, hayranlığımı küçümsüyordu. Tüm bencilliği, 'bencillik' kavramına bakış açısı, çalışma şekli, zihninden geçenler.. Karşımda benim bir yansımam duruyordu sanki. Kendime bile itiraf edemediğim şeyleri söylüyor, cesaret edemediklerimi yapıyordu. Kimi zaman kıskandım, onunla yarıştım, ondan öğrendim ve güç aldım. Benimle birlikte kitaptaki diğer karakterlerin de kendileriyle yüzleşmelerini sağlamış ve çoğunun ondan nefret etmesine, bazılarının hayranlık duymasına sebep olmuştu, insanların anlayamadığı şeylere verdikleri bir tepkiydi bu.
          
            ''İnsanlara, birbirleri ile aynı fikirde olmanın fazilet olduğu öğretildiği.Fakat yaratıcı aynı fikirde olmayan adamdır. İnsanlara akıntının gidişine uyarak yüzmek öğretildi.Fakat yaratıcı akıntıya karşı giden adamdır.İnsanlara birlikte durmalarının kuvvet olduğu öğretildi.Fakat yalnız başına duran adam yaratıcıdır.
              İnsanlara bencilliğin kötülükle eş anlamlı olduğu öğretildi, kendini düşünmemezliğin özel nitelik olduğu öğretildi.Fakat yaratıcı bütün duyguları ile mutlak bir bencildir.Kendini düşünmeyen adam, düşünmez, hissetmez, bir şey hakkında fikir veremez veya harekete geçemez ki, bunlar kişiliğin öngördüğü işlerdir.''
          

             Yedi yıldır klasik olarak sorulan ''En sevdiğin kitap ne ? '' sorusuna cevabım olan Şibumi yanıtını, değiştiren kitap oldu.Trevanian'ın korkusuz kahramanı Nicholai hel, Ayn Rand'ın kahramanı Howard Roark'un umursamaz tavırlarına yenik düştü.
 

Bazı kitapların bitmesini istemezsiniz ya çok sevdiğiniz için ya da onda kendinizi gördüğünüz için ve bu gördükleriniz belki de sizi huzursuz edenlerdir, fark etmekten, kabul etmekten kaçtıklarınız. Cesur ve yetenekli bir yazar tüm bunları sizin önünüze serer, size sunulan bir seçenek, bir olanaktır bu. Benim için bu kişi, beni Howard Roark'la tanıştıran Ayn RAND idi. Objektivizmi benimseyen bu yazar, 1943'ten beri birçok hayata dokunmuştur; fakat benimkine 2015'te erişti. Howard Roark'u yaklaşık 4 sene boyunca okudum. Bunun sebebi kitaptan sıkılmam, okumak istememem değildi aksine sebebi bitmesini hiç istemememdir. Baştan baştan defalarca okudum, hiç bir zaman sonuna gelmeden, araya onlarca kitap girdi, yüzlerce başka karakter, başka dünya; fakat bu kitaptaki olaylar, kişiler, tüm duyguları daima zihnimdeydi. Sanırım sonunu okumaya hiç cesaret edemedim, sadece sonu da değil her çevrilen sayfa benim için zor oldu. Çünkü 12 yıl boyunca kendi içimde kutsallaştırdığım, mimarlık mesleğine, aynı düşüncelerle yaklaşan birisi vardı karşımda, tüm güçlü duruşu, tüm karizmasıyla orada öylece dikiliyordu, küstah sırıtışıyla belki de benim bu hayretimi, hayranlığımı küçümsüyordu. Tüm bencilliği, 'bencillik' kavramına bakış açısı, çalışma şekli, zihninden geçenler.. Karşımda benim bir yansımam duruyordu sanki. Kendime bile itiraf edemediğim şeyleri söylüyor, cesaret edemediklerimi yapıyordu. Kimi zaman kıskandım, onunla yarıştım, ondan öğrendim ve güç aldım. Benimle birlikte kitaptaki diğer karakterlerin de kendileriyle yüzleşmelerini sağlamış ve çoğunun ondan nefret etmesine, bazılarının hayranlık duymasına sebep olmuştu, insanların anlayamadığı şeylere verdikleri bir tepkiydi bu.
          
            ''İnsanlara, birbirleri ile aynı fikirde olmanın fazilet olduğu öğretildiği.Fakat yaratıcı aynı fikirde olmayan adamdır. İnsanlara akıntının gidişine uyarak yüzmek öğretildi.Fakat yaratıcı akıntıya karşı giden adamdır.İnsanlara birlikte durmalarının kuvvet olduğu öğretildi.Fakat yalnız başına duran adam yaratıcıdır.
              İnsanlara bencilliğin kötülükle eş anlamlı olduğu öğretildi, kendini düşünmemezliğin özel nitelik olduğu öğretildi.Fakat yaratıcı bütün duyguları ile mutlak bir bencildir.Kendini düşünmeyen adam, düşünmez, hissetmez, bir şey hakkında fikir veremez veya harekete geçemez ki, bunlar kişiliğin öngördüğü işlerdir.''
          

             Yedi yıldır klasik olarak sorulan ''En sevdiğin kitap ne ? '' sorusuna cevabım olan Şibumi yanıtını, değiştiren kitap oldu.Trevanian'ın korkusuz kahramanı Nicholai hel, Ayn Rand'ın kahramanı Howard Roark'un umursamaz tavırlarına yenik düştü.
 

Yorum Yap

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi

Etiketler: Howard Roark Yeteneği Aşkı Ve Yaşamı, Ayn Rand, Nesil Matbaacılık